بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَجَنَّٰتٍ أَلۡفَافًا ١٦

(14-16) Taneler, bitkiler, sarmaş dolaş bahçeler çıkaralım diye yağmur yüklü yoğun bulutlardan şarıl şarıl yağmur yağdırdık.

– Diyanet İşleri

إِنَّ يَوۡمَ ٱلۡفَصۡلِ كَانَ مِيقَٰتٗا ١٧

Şüphesiz hüküm ve ayırma günü belirlenmiş bir vakittir.

– Diyanet İşleri

يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِ فَتَأۡتُونَ أَفۡوَاجٗا ١٨

Bu, sûra üfürüleceği gün gerçekleşir ve siz bölük bölük gelirsiniz.

– Diyanet İşleri

وَفُتِحَتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتۡ أَبۡوَٰبٗا ١٩

Gök açılır ve kapı kapı olur.

– Diyanet İşleri

وَسُيِّرَتِ ٱلۡجِبَالُ فَكَانَتۡ سَرَابًا ٢٠

Dağlar yürütülür, serap hâline gelir.

– Diyanet İşleri

إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتۡ مِرۡصَادٗا ٢١

(21-23) Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.

– Diyanet İşleri

لِّلطَّٰغِينَ مَـَٔابٗا ٢٢

(21-23) Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.

– Diyanet İşleri

لَّٰبِثِينَ فِيهَآ أَحۡقَابٗا ٢٣

(21-23) Şüphesiz cehennem, bir gözetleme yeridir; azgınlar için, içinde çağlar boyu kalacakları bir dönüş yeridir.

– Diyanet İşleri

لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرۡدٗا وَلَا شَرَابًا ٢٤

Orada ne bir serinlik ve ne de içecek bir şey tadacaklar!

– Diyanet İşleri

إِلَّا حَمِيمٗا وَغَسَّاقٗا ٢٥

(25-26) Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.

– Diyanet İşleri

جَزَآءٗ وِفَاقًا ٢٦

(25-26) Ancak, uygun bir ceza olarak kaynar su ve irin içecekler.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu